”Bu dünyada neyi çok istersen, o senin imtihanındır. ” diyor Mevlana..
İmtihan..
Kanayan,sarılan,tekrar kanayan bir yara.. Bir acıyla bir kez mi sınanır insan.. Hayatı, dünyayı, görevlerini ve Mevlayı unuturcasına birine aşık olmak imtihanın en ağırına maruz kalmak için en ideal sebeplerden biri.Bağlanmak hep ayrılık getiriyor genelde.
Zorlu imtihanları özel olarak yaratan Allah, bu zorluklardan kurtuluş yollarını da kuşkusuz yaratmıştır. Kur’an, "Allah, hiç kimseye güç yetireceğinden başkasını yüklemez. (Bakara Suresi, 286) ifadesiyle bu sırrı haber verir.
İnsanın imtihan zamanında tevekkül ve güzel bir sabır göstermesi Allah’a duyduğu derin sevgiden kaynaklanır. Aşkını, sadakatini ve teslimiyetini en iyi ifade ettiği an da, dünyadaki imtihan ortamı gereği yaşadığı zorluk zamanlarıdır. İmtihanın olmadığı bir ortamda ise Rabb’ine sevgisini göstereceği bir zorluk yokken insan, sadakatini ve aşkını nasıl kanıtlar?
Kur’an’da "... Kalpleri vardır bununla kavrayıp-anlamazlar, gözleri vardır bununla görmezler, kulakları vardır bununla işitmezler. Bunlar hayvanlar gibidir, hatta daha aşağılıktırlar..." (Araf Suresi, 179) buyuruluyor. Her an her saniye imtihanda olduğumuzu unutmadan yaşamak, bu imtihanlara en güzel şekilde boyun eğmek kulluk görevlerimizden sadece biridir. Nefes aldığımızda dahi üç şükür gerek. Nefesi aldığımız için, aldığımız nefesi verdiğimiz için ve bu ikisine şükrettiğimiz için.
Biz biliyoruz ki imanı kuvvetli olanın imtihanı da ağır olur. Allah bizleri hem imtihan ediyor, hemde imtihanımızda bizlere yardım ediyor. En basit haliyle okullarda artık sınav yapılmayacak denmiş olsa hiçbir öğrenci artık ders çalışmayacak, bir rekabet halinde olmayacaktır. Allah, bela ve musibeti insana acı çekmesi için vermez. O, sonsuz merhametiyle, zorluk vererek kişiye Kendisini hatırlatır. İmtihan, Allah’a gönülden yönelmiş mümin için gerçekte bir ecir fırsatıdır. Yaşadığı imtihanda Rabb’ini gören ve O’nun için sabreden, kolaylık vermesi için O’na dua eden, çıkış yolunu göstermesi için Allah’a sığınan insanın değeri artar. Rabb’inin hoşnutluğunu kazanan, kalbini, ruhunu ve bedenini Allah’a tam bir teslimiyetle teslim eden insan, her an mutluluğu ve güzelliği yaşar. Allah, bela ve musibeti insana acı çekmesi için vermez. O, sonsuz merhametiyle, zorluk vererek kişiye Kendisini hatırlatır. İmtihan, Allah’a gönülden yönelmiş mümin için gerçekte bir ecir fırsatıdır. Yaşadığı imtihanda Rabb’ini gören ve O’nun için sabreden, kolaylık vermesi için O’na dua eden, çıkış yolunu göstermesi için Allah’a sığınan insanın değeri artar. Rabb’inin hoşnutluğunu kazanan, kalbini, ruhunu ve bedenini Allah’a tam bir teslimiyetle teslim eden insan, her an mutluluğu ve güzelliği yaşar.
Hz Yusuf neden güzelliği ile imtihan edilmişti? Çünkü rn güvendiği şey güzelliğiydi. Bir gün aynaya bakıp "Ne kadar güzelim, kim bilir köle pazarına düşseydim ne kadar para ederdim" diye söylemiş. Yıllar sonra kardeşleri Hz. Yusuf'u kuyuya attıklarında bulunup köle pazarına götürülürken yok denecek kadar düşük bir miktarda satılmıştır. Bazı zamanlar imtihanı kendimiz çağırırız.
İnsan sıcak evinde, imtihan ve zorluk yaşamadan sevgisini kanıtlayamaz. O nedenle imtihan, yüreği Allah aşkıyla dolu mümin için Allah’tan nimettir, rahmettir. Allah’ın hoşnutluğunu kazanma yolunda çektiği çileler insanı inceltir; kişinin sağlığını, şevk ve heyecanını artırır. Allah, rızasını kazanma yolunda mücadeleden kaçınan, gösterdiği yollarda yürümeyen insanın kalbine rahatlık ve huzur vermez; kişi sürekli bir azap ve sıkıntı içinde ömrünü geçirir.
İmtihan için yaratılan dünya hayatındaki sistemin anahtarı Allah’ın hoşnutluğudur. Bu anahtarın yokluğunda "... gökler, yer ve bunların içinde olan herkes (ve herşey) bozulmaya uğrardı. (Mü’minun Suresi, 71) Yapmamız gereken -Allah’ın dilemesiyle- doğru anahtarla doğru kapıyı açmaktır.
"Müminin iki yüreği vardır. Biri kanar, diğeri sabreder."
Hazreti Ali