تمت اضافة السلعة إلى سلتكم

X
اذهب الى السلة
أكمل عملية الشراء

29

كانوا الثاني'15
O (c.c) Hakkıyla İşitendir

 

 

İnsanlar sadece amenna deyivermekle terk edileceklerini mi zannettiler? İman ettik deyivermekle salıverileceklerini mi zannediyorlar? Öyle mi hesap ediyorlar? Öyle mi umuyorlar ki amenna deyiverecekler, inandık deyiverecekler de salınıverecekler öyle mi? Hesaplarını kitaplarını buna göre mi yapıyorlar? İman ettik deyiverecekler ve sonra hemen cennete gidecekler öyle mi? Dünyada hiçbir sıkıntı çekmeyecekler ve âhirette de kurtulacaklar. İmtihan edilmeyecekler, denenmeyecekler öyle mi?

 
İman ettik diyenlere sesleniyor Rabbimiz. Diyor ki iman ettik demeniz yetmiyor. Bu iman iddialarımızın pratiğini, amelini isteyecek Rabbimiz. İman iddiasında bulunan herkesi deneyecek Rabbimiz. Acaba böyle bir iddiada bulunan insanların sözleriyle amelleri, iddialarıyla hayatları, düşünceleriyle hareketleri bir mi? Değil mi? Öyleyse kişi Kur’an’ın bir konudaki uyarısına iman ettim dese de, sonra o konuda Allah imkân verip de imtihan edince, deneyince sanki kâfirler gi-bi o konuda her hangi bir uyarı yokmuş gibi davranıyorsa, Kur’an’dan habersiz yaşıyorsa ya da kitabının o âyetinden haberi yoksa o zaman o da onlardan olacaktır Allah korusun.
 
 
 
Yâni hangi konunun imanını gündeme getirmişsek o konuda mutlaka bir denenme gelecektir karşımıza. Neye inandığımızı söylemişsek o konuda deneneceğiz ki sağlam mı inanmışız, yoksa değil mi? Bu ortaya çıksın. Meselâ bir müslüman infaka veya zekâta inandığını mı iddia ediyor? Eğer bolca param olsaydı ben onu Allah yolunda infak ederdim mi diyor? O konuda mutlaka kendisine denenme gelecektir. Allah günün birinde ona bolca bir para verecek, bu imkânı yaratacak ve onun sağlam mı inandığını, yoksa cıvık mı inandığını ortaya çıkaracaktır.
 
Veya bir müslüman eğer boş zamanım olsaydı ben de onu Allah’ın kitabını ve Resûlünün sünnetini öğrenmeye harcardım mı di-yor? Bu konuda bir iman mı ortaya koyuyor? Allah günün birinde onun karşısına bolca bir zaman çıkarıp onun inanıp inanmadığını ortaya çıkaracaktır.
 
Veya meselâ bir kadın eğer Allah beni iyi bir ortamda yaratsaydı ben de tepeden tırnağa örtünürdüm mü diyor? Allah mutlaka onun karşısına böyle bir ortam çıkaracak ve onun bu konudaki samimiyetini deneyecektir. Yâni hangi konunun imanını gündeme getirmişsek, hangi konuda ne tür bir iddiada bulunmuşsak, o konuda Allah bize denenme gönderecektir. Fırsat verip sağlam mı, yoksa bozuk mu inandığımızı ortaya koyma imkânı yaratacaktır. Değilse o konuda imkân vermese kimin ciddi, kimin yalancı olduğu ortaya çıkmaz.
 
Allah’a kul olacakları yerde kendi hevâ ve hevesleriyle uydur-dukları sistemlere, kendi diktikleri putlara kul köle olurlar. Ama so-nunda o uydurdukları tanrılar kendilerine hiç bir fayda sağlamaz. Allah’ın namazına inanırlar, ama ekonomisine inanmazlar. Orucuna ina-nırlar, ama hukukuna inanmazlar. Haccına inanırlar, ama tesettürüne inanmazlar. Kendilerini mülkün sahibi görürler. Sadece Allah yetkisinde olan zekâtta, infakta Allah’tan başkalarına hisse ayırırlar. Sadece Allah’ı dinlemeleri gerekirken, başkalarını da dinlerler. Sadece Allah yasalarını uygulamaları gerekirken, başkalarının yasalarını da uygularlar. Allah’a inanırlar, ama sebeplere de inanırlar. Allah’ı severler, ama tağutları da severler. Neticede inanmazlar mı çıkıyor, dilim var-mıyor onu söylemeye.