|

Hijab clothing, has improved a lot, recently. Clothes, meticulously designed by famous fashion designers, has quickly spread all over the world. One of the leading companies functioning in this sector, SefaMerve, is among the most successful firms in hijab clothing with its distinctive quality and a great variety of products and. If you are closely following hijab clothing sector, you can be aware of the numerous opportunities in this area.
In terms of providing a number of opportunities to make shopping easier, many e-commerce firms are trying to please you, Muslim women, by designing abundant number of hijab clothing models such as hijab dresses, hijab evening dresses etc. What you need to pay attention is that you should try not to miss many discounts and campaigns by following these opportunities, because sometimes, several valuable and trendy products are presented with very tempting prices.
MOTS-CLÉS:
|
|

Bordoyu, en az siyahı ve beyazı sevdiğimiz kadar çok severiz! Bütün kıyafetlerinizde siyahı her zaman içeride, beyazı da her zaman dışarıda giyemezsiniz. Fakat bordo ve bordodan türeyen renkleri bütün kıyafetlerimizde içeride de, dışarıda da giyme imkanına sahibiz.
Bordo aynı zamanda “Hicab”a da uygun bir renktir. Bütün İslam ülkelerinde bordo favori bir renktir. Özellikle tesettürde vazgeçilmeyen en sevilen bir renktir. 2014 sonbahar kış koleksiyonlarında bordo sezon trendi olarak koleksiyonlarda öne çıkan renktir. Yeni sezon kaşe kaban modelleri sefamerve.com adresinden sizlere sunulmaktadır.
MOTS-CLÉS:
|
|

1 – ALLÂH : [ Tüm isim ve sıfatlan kendinde toplayan yüce Allah'ın zatının, başka hiçbir varlığa verilemeyen ismidir. ]
Allah zikrine devam eden kişinin derecesi hem Allah katında hem de insanlar katında artar. İnsanlar arasında; sevilen, sayılan, sözü geçen kıymetli bir kişi olur. Duaları kabul görür. Nefis şeytanının şerrinden kurtulur. Güneş doğarken gümüş veya altın levha üzerine Allah ismini yazan ve üzerinde taşıyan şeytan şerrinden korunur. Soğuk havada bu levha üzerinde iken Allah diye zikrederse soğuğu hissetmez. Balgam hastalığı olan kişi taşırsa balgam hastalığından kurtulur. Kişi 7 gün oruç tutup, gece yarısında 2 rekat Allah rızası için namaz kılıp, ardından 66 defa Allah zikrini yaparsa; Allah bir melek görevlendirir. O melek, o kişiyi tüm kötülüklerden koruduğu gibi, hal ve hareketlerinde, işlerinde o kişiyi yönlendirir, yönetir ve yardımcı olur. Allah ismini kağıda gül suyu, safran ve misk karışımıyla yazıp, üzerinde taşıyanı Allah her türlü kötülükten korur. Amir veya makam sahibi kişilerin yanında riayet görür. Düşmanlarına karşı galip gelir. Cuma günü oruçlu olarak, sabaha doğru gümüş yüzüğe Allah ismini yazıp, sağ elinin parmağına takan kişinin her isteği insanlar tarafından karşılanır. İşi görülür. Sol elinin parmağına takıp bir mahkemeye giden kişi haksızlığa uğramaz.
Allah Cenabı Hakk’ın Celal ve Cemal gibi bütün isimlerini kapsamaktadır. Allah diye zikreden Cenabı Hakk’ı bütün isimleri ile anmış olur. Bütün isimler Allah isminde gizlidir. Diğer isimler Allah İsmi Azamına birer sıfattır. Allah ismi hiç bir isme sıfat olmaz. Cenabı Hakk’ın Zatına mahsus bütün isimlerin özellikleri Allah isminde vardır. Allah ismi; ruhi hastalıklardan, kalp katılığından, küfürden, maddi ve manevi bataklıktan, nefsin istek ve arzularından kurtulmak, düşmanlarını yenmek, merhamet sahibi olmak, Allah’ın istediği şekilde hayat sürmek, son nefeste imanlı ölmek, kalbin nurlanması, imanlı olması ve şifa bulmak, güç, kuvvet ve rızık kazanmak, gizli sırlara vakıf olmak, hem dünya, hemde ahiret saadetine ermek için zikredilir.
MOTS-CLÉS:
|
|

Sevgili Peygamberimiz 20 Nisan 571 Pazartesi günü Mekke’de doğdu Babası Abdullah, annesi Âmine, dedesi Abdülmuttalip, büyük babası Vehb, babaannesi Fatıma, anneannesi ise Berre’dir.
Doğduktan sonra 4 yaşına kadar sütannesi Halime’nin yanında, bundan sonra 2 yıl boyunca da annesi Amine’nin yanında kaldı6 yaşında iken annesi onu akrabalarıyla tanıştırmak ve babası Abdullah’ın kabrini ziyaret etmek için Medine’ye götürdü.
Hz Âmine, kocası Abdullah’ın kabrini ziyaret etmiş, Hz Peygamber de Neccaroğulları’ndan.
Akrabasıyla tanışmıştı Âmine dönüşte Ebva denilen yerde hastalanıp vefat etti ve orada toprağa verildi Bu sırada yolculukta kendileriyle birlikte olan Ümmü Eymen onu Mekke’ye ulaştırdı ve dedesine teslim etti.
6 yaşından 8 yaşına kadar dedesi Abdulmuttalib’in yanına kaldı O da ölünce, vasiyeti üzerine amcası Ebu Talib’in evine taşındı Ebu Talib, Peygamber Efendimizin babasıyla hem baba hem de anne gibi kardeşti.
13 yaşından itibaren amcaları ile birlikte ticarete atıldı Uzun bir süre bu işle meşgul oldu ve bu alanda doğrulukla, dürüstlükle tanındı Henüz 20 yaşında iken hırsızlık, gasp, eşkıyalık, zulüm ve haksızlıklara karşı bir tedbir almak amacıyla bazı Mekkelilerin oluşturduğu Hılfulfudül adlı kuruluşa katıldı ve etkili bir üye olarak görev yaptı.
25 yaşına geldiğinde Hz Hatice ile evlendi Hz Hatice bu esnada kırk yaşında idi ve onunla evlenmeye karar verişinde Sevgili Peygamberimiz “el-Emin: Güvenilir, dürüst” olarak tanınması birinci derecede rol oynamıştı.
35 yaşına geldiğinde Ka’be hakemliği yaptı; Ka’be’nin tamiri sırasında Haceru’l-esved’in yerine konulması sırasında ortaya çıkan anlaşmazlığı, taşı bir yaygı üzerine koyup tüm kabile reislerine taşıtmak suretiyle giderdi, böylece kabileler arasında çıkması muhtemel bir kavgayı önlemiş oldu.
MOTS-CLÉS:
|
|

Helâl: Dinimizin yapılmasını uygun gördüğü, izin verdiği, onun kurallarına aykırı olmayan, dince yasaklanmamış olan iş ve davranışlardır Temiz olan yiyecekler, çalışarak elde edilen kazanç helal işlerdir Allah Kur’an’da şöyle buyurur: “Ey insanlar! Yeryüzündeki şeylerin helal ve temiz olanlarından yiyin”(Bakara 168)
Dinin yapılmasını yasakladığı iş ve davranışlara haram denir Örneğin; Anne ve babaya karşı gelmek, başkasınınmalına zarar vermek, başkalarıyla alay etmek, sözünden dönmek, dedikodu yapmak, söz taşımak gibi söz ve davranışlar dinimizce haramdır.
MOTS-CLÉS:
|
|

Kampanya Koşulları
- Bu Kampanya 13 Ocak 2014'de başlayıp 20 Ocak 2014 tarihine kadar geçerlidir.
- Vereceğiniz her spariş için 1 adet BEDAVA BONE otomatik olarak paketinize eklenecektir.
- Ürün iadelerinde hediye ürün ile birlikte gönderilmediği taktirde ürün bedeli iade tutarınızdan düşülecektir.
- sefamerve.com kampanya üzerinde değişiklik yapma ve durdurma hakkını saklı tutar.
Hayırlı günlerde kullanmanız dileğiyle.
MOTS-CLÉS:
|
|

Toplam 32 farz buradan gelmektedir. Müslümanların yerine getirmesi gereken farzların 32 tane olduğu İslam Alimleri tarafından akıllarda kolayca kalması için toplu halde bir araya getirilmişlerdir. Bunlarda 32 Farz olarak bilinmektedir. Bu farzların açıklamaları ayrıntılı bir şekilde aşağıdadır.
MOTS-CLÉS:
|
|

Mevlid Kandiline Özel. Her siparişinizde ücretsiz şal hediye!
Kampanya Koşulları
- Bu Kampanya 12 Ocak'da başlayıp saat 00:00 'a kadar geçerlidir.
- Vereceğiniz her spariş için 1 adet HEDİYE ŞAL otomatik olarak paketinize eklenecektir.
- Ürün iadelerinde hediye ürün ile birlikte gönderilmediği taktirde ürün bedeli iade tutarınızdan düşülecektir.
- sefamerve.com kampanya üzerinde değişiklik yapma ve durdurma hakkını saklı tutar.
Hayırlı günlerde kullanmanız dileğiyle.Mevlid Kandiliz Mübarek Olsun.
MOTS-CLÉS:
|
|

Aylık muhafazakar kadın dergileri artık sefamerve.com'da .. Yayın hayatına Ocak 2014' de başlayan Hayyat Dergi ilk sayısı ve Ocak 2013' de yayın hayatına başlayan Aysha Dergi 13. sayısı kredi kartı ile alışverişlerinizde ücretsiz kargo ile elinize ulaşmaktadır.
MOTS-CLÉS:
|
|

Oruç Nedir
Oruç
İslamın beş şartından biride Ramazan ayında oruç tutmaktır. Niyetlenip tan yeri ağarmaya başladığı zamandan ta güneş batıncaya kadar yememek içmemek cinsi münasebette bulunmamak demektir.
MOTS-CLÉS:
|
|

Sami Yusuf Sizlere Istanbul konseri icin kendi sesinden selam gonderdi. 1 mart saat 20:00 da Sefamerve sponsorlugunda Istanbul Küçükçekmece Arena Mega'da Konser biletlerini satin almak icin hemen www.sefamerve.com'a tıklayınız.
MOTS-CLÉS:
sefamerve 2014 sami yusuf konseri,sami yusuf,sami yusuf konseri,2014 sefamerve sami yusuf konseri,samiyusf konseri,sefa merve sami yusuf konseri,allahu allah,sami yusuf facebook,sami yusuf sözleri,sami yusuf youtube,sami yusuf dinle,sami yusuf, |
|

Tövbe yapılan hata ve günahlardan dolayı pişmanlık duyup bir daha yapmamaya söz vermektir. Günahından dolayı pişman olan ve bir daha yapmamaya söz veren kişi bu pişmanlığını istiğfar ederek dile getirir. Tövbe ve istiğfarını istediği gibi dua eder önemli olan duanın kalpten ve içten yapılmasıdır.
BiSMiLLAHiRRAHMANiRRAHiM
ESTAGFiRULLAH, ESTAGFiRULLAH, ESTAGFiRULLAH. EL- AZiM EL– KERiM ELLEZi LAiLAHE iLLAHU EL– HAYYÜL KAYYUM VE ETUBÜ iLEYHi VE NES´ELÜHÜT TEVBETE VEL MAGFiRETE VEL HiDAYETE LENA.
iNNEHU HÜTETEVVABURRAHiM, TEVBETE ABDiN, ZALiMiN LiNEFSiHi,
LA YEMLiKÜ LiNEFSiHi MEVTEN VELA ´HAYATEN VELA NÜSURA.
MOTS-CLÉS:
|
|

ZEKÂT
1. Zekât nedir?
Sözlükte artma, çoğalma, temizlik, bereket, iyi hal ve övgü anlamlarına gelen zekât, dinî bir terim olarak, belirli bir malın bir kısmının Allâh rızası için muayyen kişilere verilmesi demektir. Malî ibadetlerden biri olan zekât, İslâm'ın beş temel esasından olup, hicretin ikinci yılında Medine’de farz kılınmıştır. Kur’an-ı Kerim’de “Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin...” (Bakara, 2/43, 110; Hac, 22/78; Nur, 24/56; Mücadele, 58/13; Müzzemmil, 73/20); “Onların mallarından, kendilerini temizleyeceğin, arıtıp yücelteceğin bir sadaka al ve onlar için dua et; çünkü senin duan onlara huzur verir. Allah işitendir, bilendir.” (Tevbe, 9/103) buyrulmaktadır.
2. Zekat Kimlere Verilir ?
Anneye, babaya, dedeye, nineye; oğula, kıza, bunların çocukları olan torunlara zekat, fitre verilmez. Çünkü bunlar bir bakıma soframızın ortaklarıdırlar. Bunlara zekatla, fitreyle değil de servetin kendisiyle bakılır, yabancı muamelesine maruz bırakılmaktan kaçınılır.
Bunların dışında zekat ve fitre verilecek yakınları da şöyle sıralamak mümkündür:
Evlenip başka aileye karışmış ihtiyaç sahibi kız kardeşe, ayrı ev kurmuş oğlan kardeşe, bunların çocukları olan yeğenlere, kayınpedere, kayınvalideye, damada, ihtiyaç sahibi geline, halaya, teyzeye, dayıya, bakıma muhtaç öğrencilere, bunlara bakan vekillerine, Pakistan'da sel felaketine uğrayan kardeşlerimize zekat ve fitre verilerek tüm ihtiyaç sahibi insanların imdadına koşmaya gayret edilir.
MOTS-CLÉS:
|
|

Mevlid Kandilinin yakınlaştığı şu günlerde sevdiklerinize,dostlarınıza ailenize anlamlı kandil mesajları gönderebilirsiniz. Kandil gecesi ibadet ederek aynı zamanda anlamı kandil mesajları göndererek aile ve dostlarınızı unutmadığınızı gösterebilirsiniz.
|*| Güneşin pembeliğiyle doğan, saflığıyla süzülen, herkese nasip olmayan mutluluk denen o en güzel duygu hep seninle olsun. KANDİLİNİZ MÜBAREK olsun.
|*| Miraç kandiliniz mübarek olsun! Kalpleriniz imanla dolsun! |*| Bizlere sınava tutulduğumuz bu dünyanın geçiciliğini hatırlatan; kardeşçe, dürüst, mütevazı bir yaşamın kapılarını aralayan bu mübarek gecenizi kutlarım
|*| Semanın kapılarının sonuna kadar açılıp rahmetin sağanak sağanak yağdığı böyle bir gecede düşen damlaların seni sırılsıklam etmesi dileğiyle kandilin mübarek olsun.
|*| Size karanfilin sadakatini, sümbülün bağlılığını, menekşenin tevazusunu, lalenin gururunu, leyleğın saadetini versek, bize de dua eder misiniz? Kandiliniz mübarek olsun..
|*| Sofranız afiyetli, paranız bereketli, kararlarınız isabetli, yuvanız muhabbetli, kalbiniz merhametli, bedeniniz sıhhatli, dualarınız kabul olsun, kandiliniz kutlu olsun.
|*| Yakınlık ne mekanda ne zamandadır sadece eller yukarı kalktığında aklına gelenler yakın olduklarındır kandiliniz mübarek olsun.
MOTS-CLÉS:
|
|

12 Ocak 2014 Pazar Gecesi, tüm insanlığı onurlandırmak üzere dünyamızı teşrif eden İki Cihan Güneşi Sevgili Peygamberimizin (s.a.s.) 1443. mevlid-i şeriflerinin yıldönümünü idrak edeceğiz.
Kendisi insanlığın onuru olan Sevgili Peygamberimizin (s.a.s.) insanlığa getirdiği varlık anlayışında insan, yaratılmışların en saygını (eşref-i mahlukât) ve varlığın özüdür, zübde-i âlemdir. İnsanın fıtrat ve yaratılış itibariyle onurlu bir varlık olması, İslâm’ın varlık, bilgi ve değer anlayışını şekillendiren en temel unsurlardan biri olmuştur.
12 Ocak 2014 Pazar akşamı Mevlid Kandili, yani Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’in, ay takvimine göre doğduğu gecedir. Hz. Peygamber, kamerî aylardan Rabîu’l-Evvel ayının on ikinci pazartesi gecesi Mekke’de dünyaya gelmiştir.
MOTS-CLÉS:
|
|
PODYUMLIFE Tesettür giyim abiye elbiseler farklı renklerdeki abiye elbiseler, tasarımı ile büyük beğeni toplamaktadır.Yeni sezon ürünü olan abiye elbiseler indirimli olarak tesettür giyimin güvenilir adresi sefamerve.com'da satılmaktadır.
Sefamerve boydan elbiseler siz tesettürlü hanımlar için sefamerve.com adresimizden sizlerle buluşuyor.
Bizi Takip Etmeye Devam Ediniz..
http://www.sefamerve.com
http://www.fb.com/sefamervecom
MOTS-CLÉS:
|
|

Mevlid kelimesinde "doğum" mânası vardır. Kandilkelimesinde de, belli günlerde yakılan aydınlık anlamı mevcuttur. İkisini bir araya getirip de Mevlid Kandili dediğimizde, Resûlüllah'ın doğum gecesinde minarelerde yakılan kandiller hâtıra gelmektedir. Müslümanlar, her sene Rebiü'l-evvel ayının on ikinci gecesine giriş teşkil eden geceyi dinî merasimlerle ihyâ eder, farklı bir huzur ve neş'eyle tes'id etme titizliği gösterirler. Kandillerle donatılan camiler bu niyetle dolar, taşar...
Müslümanlar bu geceyi, hem kendi açılarından, hem de çocukları açısından düşünürler. Kendi açılarından düşünürken ibâdetleri, çevredeki konu komşuya yardımları, çeşitli iyilikleri hatırlar, farklı bir yardım anlayışında olurlar. Çocukları açısından ise, çok dikkatli olurlar. Mâsum dimağlarda gecenin güzel bir hatıra olarak kalmasını temin edecek çarelere başvururlar. Nitekim o günde çocukların sevineceği şeyler alırlar, hoşlarına gidecek sohbetler tertip ederler, gecenin, zihinlerinde tatlı bir hâtıra olarak kalmasını temin ederler.
İslâm dünyasında mevlid merasimi ilk defa, Mısır'da hüküm süren Fatımîler (910-1171) tarafından tertiplenmiştir. Bu merasimler saraya ait olup, sadece devlet erkanı arasında cereyan etmekte idi. Fatimîler, Hz. Ali (r.a.) ve Fatıma (r.anha.)'ın doğum günlerinde de mevlid merasimleri tertip ederlerdi.
Sünnî müslümanlarda ilk mevlid merasimi, Hicri 604 yılında, Selahaddin Eyyubî'nin eniştesi ve Erbil atabeği Melik Muzafferuddun Gökbörü tarafından tertiplenmiştir. Uzun hazırlıklarla düzenlenen merasimler, bütün halkı kapsayan bir şekilde düzenlenirdi. Muzafferuddin, çevre bölgelerden fakıh, sûfi, vaiz ve diğer alimleri Erbil'e çağırır ve kutlamalar gayet debdebeli bir şekilde cereyan ederdi.
Daha sonra, değişikliğe uğrayarak, Mekke'de de mevlid merasimleri tertiplenmeye başlanmıştır.Mekke ve Medine'den sonra mevlid merasimleri, İslam coğrafyasının her tarafında birbirinden farklı şekillerde tertiplenmeye başlanmış ve bu, bugüne kadar sürekliliğini korumuştur.
Osmanlılar tarafından mevlid, ilk defa III. Murat zamanında, 1588'de resmi hale getirildi. Merasimler, belirlenmiş teşrifât kaidelerine uygun olarak sarayda tertiplenir, ayrıca, önceleri Ayasofya Camii'nde, sonraları ise Sultan Ahmed Camii'nde yapılan merasimlere, devlet erkanıyla birlikte halk da katılırdı.
Bu merasimlerde, önce müezzin tarafından Kur'an-ı Kerîm okunur, bunun peşinden de vaazlar verilirdi. Daha sonra mevlidhân kürsüye çıkar ve bir bölüm okuduktan sonra iner hediyesini alır ve ikinci mevlidhan kürsüye çıkarak, okumaya devam eder ve belirlenmiş kaideler çerçevesinde mevlid kutlamaları son bulurdu. (Asım Köksal İslam Tarihi)
MOTS-CLÉS:
|
|

HAC NEDİR?
"Orada apaçık ayetler ve İbrahim makamı vardır. Kim oraya girerse o güvenliktedir. Ona bir yol bulup güç yetirenlerin Ev'i (Kabe'yi) haccetmesi, Allah'ın (c.c.) insanlar üzerinde hakkıdır. Kim de inkar
ederse, şüphesiz Allah alemlere karşı muhtaç olmayandır."
(Al-i İmran/97)
Hac farizası dinen zengin kabul edilen ve başka bazı şartları yerine getirebilmeye güç yetiren her müslümana ömründe bir kere olmak üzere yapılması Allah (c.c.) tarafından emredilen ve İslam'ın beş
şartından biri olan farz ibadettir.
Hac her yıl Zilhicce ayının 10'unda Arafat meydanında başlayıp, Kabe'de yapılan veda tavafı ile son bulur.
HACCIN YÜKÜMLÜLÜK ŞARTLARI
Hac ibadetiyle yükümlü olmak için genel olarak bütün yükümlülükler de öngörülen Müslümanlık, akıl ve bulûğ şartı yanında, ayrıca hac yapmaya bedenî ve malî imkânların yeterli olması da şarttır. Beden ve malî imkânın yeterli düzeyde bulunmasına literatürde, yapabilme, güç yetirebilme anlamında istitâat denilir.
Ayrıca kişinin hac ile yükümlü sayılabilmesi ve hac yükümlülüğünün zimmetinde borç olarak sabit olabilmesi için belirtilen dört şarta ilâve olarak, bu farîzayı yerine getirecek vakte erişmiş olması da gerekir. Belirtilen tüm şartları taşıdığı halde, bu tarihten itibaren haccı ifaya elverişli zaman bulamadan yani hac mevsimine erişemeden ölen kişi hac ile yükümlü olmadan ölmüş kabul edilir.
İstitâat, teknik ifadesiyle söylenecek olursa, haccın vücûb şartıdır. Hac, sadece Kâbe ve civarında belirli günlerde eda edilen bir ibadet olduğu için hac yükümlülüğü bedenî ve malî imkânların yeterli olması şartına bağlanmıştır. İslâm dini, diğer mükellefiyetlerde olduğu gibi, hac ibadetinde de mükellefin durumunu dikkate almış ve ona güç ve imkânlarının üzerinde bir yük yüklememiştir.
Hac yükümlülüğü için istitâatın şart olduğu konusunda mezhepler arasında görüş birliği olmakla beraber istitâatin ne anlama geldiği konusunda bir birlik yoktur. Mezhep imamları ve müntesipleri, âyette geçen istitâat kavramını farklı şekillerde anladıkları için aralarında, haccın yükümlülük ve eda şartlarının tesbitinde bazı farklılıklar doğmuş, bu bakımdan bir kısmının yükümlülük şartı olarak kabul ettiği bir şey diğerinde eda şartı olmuştur.
İstitâat denilen yapabilme güç ve imkânı, hac yolculuğuna çıkacak kişinin gidip dönünceye kadar kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin geçimlerini sosyal seviyelerine uygun olarak sağlayacak malî güce ve hac için yeterli zamana ve malî güce sahip olması anlamına gelmektedir.
MOTS-CLÉS:
|
|

Umre, hac zamanı olan beş günden başka, senenin her günü, ihram ile yapılan, tavaf ve sa’y yapmak ve saç kazımak veya kesmektir. Umrenin farzı ikidir. İhram ve tavaf. İhram umrenin şartı, tavaf ise rüknüdür. Sa’y ve tıraş olmak ise vaciptir.
Umre, ömürde bir defa, Hanefi ve Maliki’de sünnet, Şafii ve Hanbeli’de farzdır. Diyanet umre konusunda gerekli organizasyonları gerçekleştirmektedir. Umre fiyatları orta bir bütçeye uygundur. Umre turları belirli zamanlarda gerçekleşmektedir.
İhrama girme yerleri:
Mekke’ye mikât sınırları dışındaki yerlerden gelenler yolları üzerindeki mikâtlardan birinde ihrama girerler. Mekke’de bulunulduğu esnada umre yapmak istenirse, Mekkeliler gibi, Harem Bölgesi dışına çıkılarak ihrama girilir.
Umre nasıl yapılır
1- Mikât sınırlarının birinde ihrama girilir ve niyet edilir.
2- Telbiye, tekbir, tehlil salevat-ı şerife okunarak Harem-i şerife girilir. Niyet edilip umre tavafı yapılır.
Tavaf esnasında iztibâ ve ilk üç şavtta remel de yapılır.
3- Tavaf namazından sonra Mes’aya gidilerek umrenin sa’yi yapılır.
4- Tıraş olunup ihramdan çıkılır. Böylece umre tamamlanmış olur.
Umrede Arafat, Minâ, Müzdelife’deki menâsik, kudum ve veda tavafı yoktur.
Okunacak dualar: Buraya yazmadık.
Mutlaka o duaları okumak da şart değil, herkes bildiği duaları okuyabilir.
MOTS-CLÉS:
|
|

Allah gökleri ve yeri yaratmadan 40 yıl evvel, Kabe bir köpük halinde su üzerinde duruyordu.“Bir zamanlar İbrahim, İsmail ile beraber Beytullah’ın temellerini yükseltiyor.Ve şöyle diyorlardı."Ey Rabbimiz! Bizden bunu kabul buyur: Şüphesiz sen işitensin, bilensin”. (Bakara Suresi – Ayet: 127)
Rivayetlere göre kabe yapımında, Hz.Adem ile Havva cennetten çıkarıldıkları vakit yeryüzünde Arafat’ta buluşurlar, beraberce batıya doğru yürürler.Kabenin bulunduğu yere gelirler. Bu esnada Hz.Adem, bu buluşmaya şükür olmak üzere Rabbine ibadet etmek ister ve cennette iken, etrafında tavaf ederek ibadet ettiği nurdan sütunun tekrar kendisine verilmesini diler. İşte o nurdan sütun orada tecelli eder ve Hz.Adem, onun etrafında tavaf ederek Allah’a ibadet eder. Bu nurdan sütun Hz.Şit zamanında kaybolur, yerine bir taş kalır. Bunun üzerine Hz.Şit, onun yerine taştan onun gibi dört köşe bir bina yapar ve o siyah taşı binanın bir köşesine yerleştirir. İşte bugün Hacerül Esved diye bilinen siyah taş odur. Sonra Nuh tufanında bina kumlar altında uzunca bir süre gizli kalır.
Hz.İbrahim Allah’ın emri ile Kabe’nin bulunduğu yere gider. Oğlu İsmail, annesi ile birlikte orada iskan eder. Sonra İsmail ile beraber Kabe’nin yerini kazar. Hz.Şit tarafından yapılan binanın temellerini bulur ve o temellerin üzerine bugün mevcut olan Kabe’yi inşa eder. Ayette “Beytullah’ın temellerini yükseltiyor” cümlesi bunu ifade eder.”
“İnsanın ilk evi” şeklinde adlandırılan ve her gün yüz milyonlarca Müslüman’ın, o yöne dönerek ibadet ettikleri Kabe’nin ne zaman ve kim tarafından yapıldığı bilinmiyor, öte yandan Kabe’nin Hz. İbrahim tarafından ikinci kez inşa edilmesi sırasında bazı esrarengiz olayların yaşandığı belirtiliyor.
Dünya'da yaşayan ve farklı dinlere dahil insanların farklı farklı ibadet şekilleri vardır. Her inanç sahibi, kendi dininin gerektirdiği şekilde her gün ibadetini sürdürür. Kabe, Müslümanların ibadetinde çok önemli bir yer tutar. Her gün dünya üzerinde yaşayan milyonlarca Müslüman, nerede olurlarsa olsunlar, Kabe’nin bulunduğu yönü hedef alıp, o yöne doğru namaz kılarlar.
Kabe’nin yerini arıyor
Birçok kaynağın bildirdiğine göre, Kabe’nin bu günkü duruma gelişi, Hz. İbrahim’in zamanına değin uzanır. İslam metinlerinde Allah’ın Hz. İbrahim’i Kabe’yi inşa etmekle görevlendirerek Mekke’ye gönderdiği yazılıdır. Bununla birlikte, Kabe’nin Hz. İbrahim’ den çok çok daha eski dönemlere uzanan bir geçmişi olduğu da söyleniyor. Çünkü Hz. İbrahim’in Kâbe’yi inşa etmek için Mekke’ye geldiği sırada, “Kabe’nin yerini aradığından” söz ediliyor. İnanışa göre Kabe çok önceleride vardı. Fakat Nuh Tufanı sırasında yıkılarak kayboldu. İşte Hz. İbrahim de Kabe’nin özgün yerini bulmak ve onu yeniden inşa etmekle görevlendirilmişti.

İslam bilginleri arasındaki yaygın inanca göre, “Allah gökleri ve yeri yaratmadan 40 yıl ince, Kabe su üzerinde bir köpük halinde bulunuyordu.” Yeryüzü o köpükten döşenmiştir. Dolayısıyla Kabe, kâinatın mayasını oluşturmaktadır. Bir başka söylentiye göre de Allah yeryüzüne ait hiçbir şey yaratmadan 1000 yıl önce Kabe’nin yerini yaratmıştı. Aynı inanışa göre Kabe’nin temelleri yerin yedi kat altına kadar uzanır.
İlk tavaf ne zaman oldu?
Hz. Muhammed’in torunu Hz. Hüseyin’in oğlu Muhammed, babası ile bir adamın arasında geçen ilginç bir konuşmaya tanık olduğundan söz eder. “Babam ile beraber Mekke’de Mescidi Haram’daydik. Babam Kabe’yi tavaf ediyordu, ben de onun arkasından gidiyordum. Birden babamın yanına bir adam yaklaştı ve şöyle dedi: ‘Ey Resulullah’ın oğlu! Sana bir şey sormak istiyorum’. Babam ise tavaf bitinceye kadar adamla konuşmadı. Daha sonra babam tavafını bitirdi ve Kabe’nin oluğunun (mizab) altında durdu. O adam tekrar geldi ve babama şunu sordu: ‘Kabe’yi tavafın başlangıcını soruyorum. Tavaf ne zaman, nasıl ve niçin yapılmıştır?’ Şam yöresinden geldiğini öğrendiğim bu adama babam şunları anlattı:”
“Yeryüzüne bir halife göndereceğim”
“Şam’lı kardeş, şimdi sana söyleyeceklerimi iyi ezberle ve doğru olarak anlat. Kabe’yi tavafın başlangıcı şöyledir: Allah meleklere, ‘Ben yeryüzüne bir halife göndereceğim’ dediği zaman melekler ona, ‘Ey bizim Rabbimiz! Halife, yeryüzünü fesada uğratacak, orada kanlar akıtacak, düşmanlıkta bulanacak, suç ve cinayet işleyecek kimselerden, yani bizden başkasından mı tayin olunacak? Rabbimiz, o halifeyi bizim aramızdan seç’ şeklinde ısrar ettiler. Allah ise şöyle dedi: ‘Ben şüphesiz sizin bilmediklerinizi de bilirim.’ “
Gökteki beyt
“Melekler bunun üzerine Rab’larına karşı yaptıkları bu itirazdan ötürü, O’nun gazabını anlayarak Arş’a sığındılar. Başlarını yukarıya kaldırarak Allah’a yalvarmaya başladılar. Bu şekilde hiç durmadan saatlerce arşı tavaf ettiler. Bu hareketlerinden ötürü Allah meleklere acıdı. Bundan sonra da Allah arşın altında dört direkli bir ‘Beyt’ (ev) koydu. Bu Beyt’in direklerini kırmızı yakuttan süsledi ve ona Beyt’üd Darrah adını verdi. Sonra da meleklere şöyle dedi: “Arşı tavaf etmeyi bırakın da bu Beyt’i dolaşın.’ Bunun üzerine melekler bu gökteki Beyt’in çevresinde tavafa başladılar. (Bazı araştırmacılar Darrah’ın, gökte tam Kabe’nin hizasında bulunduğunu ve buna da Beyt’ül-Mamur denildiğini öne sürüyorlar).
Melekler Kabe’nin temelini kazıyorlar
Yine bir diğer İslam inancına göre, Âdem, cennetten yeryüzüne indirildiğinde, Allah onu teselli etmek için melekler aracılığıyla yeryüzüne bir beyt indirmişti. Melekler yeryüzüne inip Kabe için yedinci kata kadar varan bir temel kazdılar. Temele ancak otuz kişinin kaldırabileceği büyüklükte taşlar yerleştirdiler. Âdem de bu sağlam temelin üzerine cennetten indirilen beyti yerleştirdi. Ve onun çevresinde ilk tavaf eden kişi oldu.
Tufan’da kayboldu
Nuh Tufanı’nda ise Kabe’nin yeri kayboldu. Tufan’dan, Hz. İbrahim’in zamanına kadar yeri de belirsiz kaldı. Sadece Kabe’nin bulunduğu alan biliniyordu. Bu yer de kırmızı topraklı ve sel sularının ulaşamayacağı kadar tümsek bir tepe durumundaydı. Yeri kesin olarak belli olmamakla birlikte, insanlar tarafından Kabe’nin yerinin bu bölgede olduğu biliniyordu ve tıpkı bugün olduğu gibi o zaman da yeryüzünün çeşitli yerlerinden insanlar Kabe’nin bulunduğu bölgeye gelip dua ederlerdi, ibadet ederlerdi.
Esrarengiz bulut
Bu durum Hz. İbrahim’in Allah tarafından Kabe’nin yeniden inşa edilmesiyle görevlendirildiği zamana kadar sürdü. Bu konuya ilişkin kaynaklardaki bilgilere göre Kabe’nin Hz. İbrahim tarafından inşasında birtakım esrarengiz olaylar oldu. Sözgelimi Hz. İbrahim, Kabe’yi inşa etmek için Mekke’ye geldiğinde, yanında bir melek ve ‘Sekine’ adı verilen bir “şey” vardı. Sekine’nin ne olduğu konusunda çelişkili ve farklı bilgiler öne sürülüyor. Kimilerine göre, Sekine iki kanadı ve kedi başı gibi bir başı olan ve çok hızlı uçan bir “kuş” idi. Kimilerine göre ise Sekine’nin insan yüzüne benzeyen bir yüzü vardı ve bir tür inilti sesi çıkarırdı. Daha başkaları ise Sekine’nin hoş bir rüzgâr olduğunu öne sürüyorlar.
MOTS-CLÉS:
|
|