Çocuklara anlatılan masalların huzuru ve mutluluğu hepimizin yüzünü gülümsetir, yeri gelir kahkahalar atarız, yeri gelir değerlerimizi aşılarız miniklere… Çünkü biliriz ki, ağaç yaşken eğilir ☺ Dinimizi bilsinler, severek öğrensin ve uygulasınlar diye onlara dini masallar dahi anlatırız. Meşhur masalımız vardır bizim, ‘bir varmış, bir yokmuş, üç tane kardeş varmış, bunların adı da Recep, Şaban ve Ramazan’mış diye… Çocukların kalbine dokunmanın bir yolu masallardan geçerken, peki biz yetişkinlerin kalbine nasıl dokunacağız?

Hadise göre Recep Allah'ın ayıdır, Şaban Peygamber efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v) ayıdır, Ramazan da ümmeti'nin ayıdır. Yani bizim…

Normalde fırsatçılığı sevmem, dünyevilik işler içinde her şeyin fırsatını kollayan ve çıkarları için hareket eden insanlardan da mütemadiyen uzak dururum. Fakat şu an içine girmiş olduğumuz üç aylar öyle güzel, öyle muazzam aylar ki… Resmen biz aciz ve günahkar kullar için bulunmaz bir nimet. Asıl fırsatını bilmemiz gereken noktadayız işte… Fırsatçılığı üç aylarda kendimiz için kullanabiliriz. Elbette her ayı, her anımızı fırsat bilip, ölümden sonrası için çalışmamız gerekir. Fakat Rabbim’iz üç ayları diğer aylardan daha özel tutmuş… 

Gelin bununla alakalı birkaç hadise göz atalım.

• Resulullah efendimiz, Receb ayına çok değer verir ve "Ya Rabbi, Receb ve Şabanı bizler için mübarek kıl ve bizi Ramazana eriştir" diye dua ederdi.
• Recep ayında dokuz gün oruç tutanın günahları sevaba çevrilir. [Gunye]
• Receb ayında Allahü Teâlâ’ya çok istiğfar edin; çünkü Allahü Teâlâ’nın, Receb ayının her vaktinde Cehennemden azat ettiği kulları vardır. Ayrıca Cennette öyle köşkler vardır ki, ancak Receb ayında oruç tutanlar girer. [Deylemi]
• Şu beş gecede yapılan dua geri çevrilmez: Regaib gecesi, Şabanın 15. gecesi, Cuma gecesi, Ramazan bayramı ve Kurban bayramı gecesi  [İ. Asakir]
• Şabanın 15. gecesini ibadetle, gündüzünü de oruçla geçirin! O gece Allahü Teâlâ buyurur ki: “Af isteyen yok mu, affedeyim. Rızk isteyen yok mu, rızk vereyim. Dertli yok mu, sıhhat, afiyet vereyim. Ne isteyen varsa, istesin vereyim” Bu hâl, sabaha kadar devam eder. [İbni Mace]
• Ramazan ayı mübarek bir aydır. Allahü Teâlâ, size Ramazan orucunu farz kıldı. O ayda rahmet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır, şeytanlar bağlanır. O ayda bir gece vardır ki, bin aydan daha kıymetlidir. O gecenin [Kadir gecesinin] hayrından mahrum kalan, her hayırdan mahrum kalmış sayılır. [Nesaî]

İşte gördüğünüz gibi mübarek üç aylarla alakalı çok fazla hadis mevcut. Sizlere sadece birkaçından bahsetmiş olmakla beraber; içimden gelen birkaç cümleyi de sizlerle paylaşmak istiyorum.

Sevgili sen,

Bence herkesin bu dünyada kendine dost bildiği, okumaktan bıkmadığı, bir gün okumazsa uzun yıllardır ayrı kalmış gibi elem ve hasret çektiği kitabı olmalı.

Sahi senin var mı?

İşte tüm bunları sana nasıl anlatabileceğimi düşünürken, şuan, -evet, evet- tam şuan karşımda duran pembe ciltli o kitaba takıldı gözlerim. Onunla buluşmalarımız odamın köşesinde duran kırmızı koltukta oluyor hep. Raftan aldığım gibi göğsüme bastırıp defalarca sayfa kokularını içime çektim ve koltuğa oturup, ''çok özledim seni, halbuki daha ayrılalı birkaç saat olmuştu.'' dediğimde, kendini açtı, sayfaları çevirdi ve bir cümle ile cevap verdi bana.

''Kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur.'' Rad Sûresi.

Ve sevgili ben, 

Yıllardır aç, susuz, yalın ayak yürüyormuşsun gibi -şimdi ölsem diye beklediğin ama asla ölmediğin- yürümekten bitap düştüğün, -bu yolun sonu yok mu, daha nereye kadar böyle dayanabilirim?- dediğin anları bir hatırlasana.

Hatırladın değil mi?

Hani dertlerin derya gibi olup üzerine akın ettiği, geceler boyu seni ağlatan, hiç bitmeyecekmiş gibi sıkıntılarının devam ettiği nice zamanların oldu. Öyle değil mi?

Oldu... Evet. Hepsi oldu.

Üzüldün, kırıldın, ihanete uğradın, acılar çektin, güvenin sarsıldı, korktun, ağladın, dayanamadın... Bir sürü kötü şeyler yaşadın ama bak hepsi geride kaldı.

Evet her son yeni bir duyguya gebedir. Bugün biten şeylerin yerine yenisi eklenecek ama hiçbir şey sonsuza kadar sürmeyecek. Eğer her gün geceyi yaşasaydık ne olurdu bir düşünsene. Her gün karanlığın içinde kalacaktık, gözlerimiz renkleri ayrıntısıyla seçemeyecekti, ruhumuz aydınlanamayacaktı, dışarıda gezmeye çıksan bir yere takılıp düşecektin... Kısacası gündüz gibi bir nimetin tadına varamayacaktın. 

Ama Rabbimiz o kadar güzel yaratmış ki her şeyi...

Her şey de bir ölçü, nizam ve uyum var. 

İşte her gecenin de bir sabahı var.

Bugün varsın sevgili kendim, bugün yaşıyorsun, bugün nefes alıyorsun, bugün sağlıklısın... Evet bugünün içinde dahi nice sıkıntılı şeyler yaşayıp imtihan oluyorsun ama unutma Rabbin var!

Ve Rabbin seni senden daha çok sevip düşünüyor.

Şimdi gözlerini kapat, derin bir nefes al ve her şeyin geçtiğini düşün. Bir gün güzel şeyler seni de bulacak. Dertlerin sonsuza kadar sürmeyecek. Allah sana öyle güzel kapılar açacak, öyle güzel mükâfatlar verecek ki, sen dahi şaşıracaksın. Yeter ki sen Allah'a güven ve hiç şaşma. Mübarek üç ayları kendine fırsat bil, güzel değerlendir, bolca tövbe et, sadakalarını artır, Rabbin için çokça gözyaşı dök, iyilikler yap, kuran okumadığın bir gün geçmesin, sürekli zikirle ve Allah ile meşgul ol.

Ve unutma.

Neyi mi?

Nerden gelip, nereye gideceğini.

Ömrünün son demleridir belki de,  kim bilir bir daha kavuşmak nasip olur mu mübarek üç aylara, lütfen kendine Allah'ın istediği gibi bak.