Allah, sizi güçsüz olarak yaratan, sonra güçsüzlüğün ardından bir güç veren, sonra gücün ardından bir güçsüzlük ve yaşlılık verendir. O dilediğini yaratır. O hakkıyla bilendir, hakkıyla kudret sahibidir." (Rûm Sûresi, 30/54)İslam dini, büyük-küçük her insanı saygıya layık görmüş, yaşlılara hürmet etmeye ise ayrı bir önem vermiştir. Bugünün gençleri, yarının ihtiyarlarıdır.
Bu nedenle bir Müslümanın, kendinden yaşça büyük olanlara hürmet etmesi gerekmektedir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.), bir hadis-i şeriflerinde; "Küçüğümüze şefkat göstermeyen, büyüğümüze saygı göstermeyen, bizden değildir" (Tirmizi, Birr, 5) buyurmuştur. İmam-ı Azam Hazretleri, talebesi İmam-ı Ebu Yusuf'a, "İlim sahiplerine hürmet et. Yaşlılara saygı, gençlere sevgi göster" diye tavsiye etmiştir.
PEYGAMBERİMİZİN YAŞLILARA MUAMELESİ
Yaşlılık Allah Teâlâ'nın fıtrî bir kanunu, hayat ağacının aldığı son şekildir. Çocukluk, gençlik, olgunluk, dönemi derken ömrü olan herkes kendini ihtiyarlık potasında buluverir. Artık insan bu devrede güçlülük yerine âcizlik, güzellik yerine çirkinlik, ilerleme yerine gerileme, sıhhat yerine hastalık gibi kaçınılmaz hallerle baş başa kalır. Kur'an-ı Kerîm'de söz konusu duruma şöyle dikkat çekilmektedir:
“Sizi topraktan, sonra nutfeden (sperma), sonra alâkadan yaratan, sonra bebek olarak çıkaran, sonra sizi güçlü kuvvetli bir çağa erişmeniz, sonra da ihtiyarlamanız -ki daha önce vefat edenler de vardır- ve belli bir vakte ulaşmanız için yaşatan O'dur. Umulur ki düşünürsünüz!” (el-Mü'min, 40/67)
“Sizi Allah yarattı. Sonra sizi vefat ettirecek, daha önce bilgili iken hiçbir şeyi bilmez hale gelsin diye sizden bazı kimseler ömrün en zayıf (erzeli'l-ömr) çağına kadar yaşatılacak. Şüphesiz Allah her şeyi bilendir ve her şeye kadirdir.” (en-Nahl 16/70)
Efendimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem- de:
Allahım! Âcizlikten, tembellikten, korkaklıktan, ihtiyarlayıp ele avuca düşmekten ve cimrilikten... sana sığınırım ” ( Müslim, Zikir 50)
“Allah'ım!... İhtiyarlığın bunaklığına (erzeli'l-ömr) düçar olmaktan sana sığınırım” (Buharî, Cihad, 25) dualarıyla ihtiyarlığın bu müşkil halinden Allah'a iltica etmiştir.