Ihr Produkt wurde Ihrem Warenkorb hinzugefügt

X
EINKAUF ABSCHLIEßEN
WEITER EINKAUFEN

09

FEB'22
Ezan duası nedir? Niçin yapılır? Ezan duasını neden okuruz?

 

 Ezan duası nedir?  Niçin yapılır? Ezan duasını neden okuruz?
 
“Ezan ile kamet arasında dua reddolunmaz.”
 
Ezan duası Arapça okunuşu;
 
اللَّهُمَّ رَبَّ هَذِهِ الدَّعْوَةِ التَّامَّةِ وَالصَّلاَةِ الْقَائِمَةِ آتِ مُحَمَّدًا الْوَسِيلَةَ وَالْفَضِيلَةَ وَابْعَثْهُ مَقَامًا مَحْمُودًا الَّذِى وَعَدْتَه
 
Ezan duası Arapça okunuşu;
 
"Allâhümme Rabbe hâzihi'd-da'veti't-tâmmeh, ve's-salâti'l-kâimeh, âti Muhammedeni'l-vesîlete ve'l-fadîlete, veb'ashü makâmem-mahmûdeni'l-lezî va'adteh."
 
 
 
Ezandan sonra, Hz. Peygambere (s.a.s.) salavat getirmek sünnet; vesile duasını yapmak menduptur. 
(İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, II, 67, 68; Cezîrî, el-Mezâhibü’l-erbe‘a, I, 283).
 
Bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Ezânı işittiğiniz zaman, onun dediğini tekrarlayın. Sonra bana salât getirin. Çünkü gerçekten kim bana bir defa salât getirirse, Allah onu on rahmet ile anar. Sonra da benim için Allah’tan vesile isteyin. Çünkü vesile Cennet’te bir makamdır ki, ancak Allah’ın kullarından bir kula layık görülmüştür, umarım ki o kul ben olayım. Artık kim benim için Allah’tan vesile isterse, şefaatim ona helal olur.” 
(Müslim, Salât, 7; Tirmizî, Menâkıb, 1)
 
Konu ile ilgili olarak Buhârî’de yer alan rivayet şöyledir: “Her kim ezanı işittiğinde ardından;
 
اللَّهُمَّ رَبَّ هَذِهِ الدَّعْوَةِ التَّامَّةِ وَالصَّلاَةِ الْقَائِمَةِ آتِ مُحَمَّدًا الْوَسِيلَةَ وَالْفَضِيلَةَ وَابْعَثْهُ مَقَامًا مَحْمُودًا الَّذِى وَعَدْتَه
 
(Ey bu tam davetin ve kılınmak üzere olan bu namazın Rabbi olan Allah’ım! Muhammed’e vesileyi, fazileti ihsan et. Bir de kendisine va’d ettiğin Makam-ı Mahmûd’u verip oraya ulaştır) 
derse, kıyamet gününde benim şefaatim ona vâcib olur.” 
(Buhârî, Ezan, 8).
 
Bazı kaynaklarda, duanın sonuna “sen va’dinden dönmezsin.” ifadesi eklenmiştir (Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, I, 603, 604). Ezan bittiğinde onu duyanlar bu hadiste ifade edildiği şekilde dua ederler.
Ayrıca “Ezan ile kamet arasında dua reddolunmaz.” (Tirmizî, Salât, 46) hadisi gereği, vesile duasının ardından başka dualar da yapılabilir (Nevevî, el-Mecmû’, III, 118).
 
 
 
 
*Mendup kelimesi yapılması farz, sünnet veya vacip olmayan işlerde yapılması önerilerek uygun görülen işler için kullanılan bir terimdir. Mendup kelimesi kökeninde adap kelimesi yer alırken bu da edep olarak dilimizde kullanılmaktadır.

 

 Ezan duası nedir? Niçin yapılır? Ezan duasını neden okuruz?
 
“Ezan ile kamet arasında dua reddolunmaz.”
 
Ezan duası Arapça okunuşu;
 
اللَّهُمَّ رَبَّ هَذِهِ الدَّعْوَةِ التَّامَّةِ وَالصَّلاَةِ الْقَائِمَةِ آتِ مُحَمَّدًا الْوَسِيلَةَ وَالْفَضِيلَةَ وَابْعَثْهُ مَقَامًا مَحْمُودًا الَّذِى وَعَدْتَه
 
Ezan duası Arapça okunuşu;
 
"Allâhümme Rabbe hâzihi'd-da'veti't-tâmmeh, ve's-salâti'l-kâimeh, âti Muhammedeni'l-vesîlete ve'l-fadîlete, veb'ashü makâmem-mahmûdeni'l-lezî va'adteh."
 
 
 
Ezandan sonra, Hz. Peygambere (s.a.s.) salavat getirmek sünnet; vesile duasını yapmak menduptur.
(İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, II, 67, 68; Cezîrî, el-Mezâhibü’l-erbe‘a, I, 283).
 
Bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Ezânı işittiğiniz zaman, onun dediğini tekrarlayın. Sonra bana salât getirin. Çünkü gerçekten kim bana bir defa salât getirirse, Allah onu on rahmet ile anar. Sonra da benim için Allah’tan vesile isteyin. Çünkü vesile Cennet’te bir makamdır ki, ancak Allah’ın kullarından bir kula layık görülmüştür, umarım ki o kul ben olayım. Artık kim benim için Allah’tan vesile isterse, şefaatim ona helal olur.”
(Müslim, Salât, 7; Tirmizî, Menâkıb, 1)
 
Konu ile ilgili olarak Buhârî’de yer alan rivayet şöyledir: “Her kim ezanı işittiğinde ardından;
 
اللَّهُمَّ رَبَّ هَذِهِ الدَّعْوَةِ التَّامَّةِ وَالصَّلاَةِ الْقَائِمَةِ آتِ مُحَمَّدًا الْوَسِيلَةَ وَالْفَضِيلَةَ وَابْعَثْهُ مَقَامًا مَحْمُودًا الَّذِى وَعَدْتَه
 
(Ey bu tam davetin ve kılınmak üzere olan bu namazın Rabbi olan Allah’ım! Muhammed’e vesileyi, fazileti ihsan et. Bir de kendisine va’d ettiğin Makam-ı Mahmûd’u verip oraya ulaştır)
derse, kıyamet gününde benim şefaatim ona vâcib olur.”
(Buhârî, Ezan, 8).
 
Bazı kaynaklarda, duanın sonuna “sen va’dinden dönmezsin.” ifadesi eklenmiştir (Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, I, 603, 604). Ezan bittiğinde onu duyanlar bu hadiste ifade edildiği şekilde dua ederler.
Ayrıca “Ezan ile kamet arasında dua reddolunmaz.” (Tirmizî, Salât, 46) hadisi gereği, vesile duasının ardından başka dualar da yapılabilir (Nevevî, el-Mecmû’, III, 118).
 
 
 
 
*Mendup kelimesi yapılması farz, sünnet veya vacip olmayan işlerde yapılması önerilerek uygun görülen işler için kullanılan bir terimdir. Mendup kelimesi kökeninde adap kelimesi yer alırken bu da edep olarak dilimizde kullanılmaktadır.
 
 Ezan duası nedir?  Niçin yapılır? Ezan duasını neden okuruz?
 
“Ezan ile kamet arasında dua reddolunmaz.”
 
Ezan duası Arapça okunuşu;
 
اللَّهُمَّ رَبَّ هَذِهِ الدَّعْوَةِ التَّامَّةِ وَالصَّلاَةِ الْقَائِمَةِ آتِ مُحَمَّدًا الْوَسِيلَةَ وَالْفَضِيلَةَ وَابْعَثْهُ مَقَامًا مَحْمُودًا الَّذِى وَعَدْتَه
 
Ezan duası Arapça okunuşu;
 
"Allâhümme Rabbe hâzihi'd-da'veti't-tâmmeh, ve's-salâti'l-kâimeh, âti Muhammedeni'l-vesîlete ve'l-fadîlete, veb'ashü makâmem-mahmûdeni'l-lezî va'adteh."
 
 
 
Ezandan sonra, Hz. Peygambere (s.a.s.) salavat getirmek sünnet; vesile duasını yapmak menduptur. 
(İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, II, 67, 68; Cezîrî, el-Mezâhibü’l-erbe‘a, I, 283).
 
Bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Ezânı işittiğiniz zaman, onun dediğini tekrarlayın. Sonra bana salât getirin. Çünkü gerçekten kim bana bir defa salât getirirse, Allah onu on rahmet ile anar. Sonra da benim için Allah’tan vesile isteyin. Çünkü vesile Cennet’te bir makamdır ki, ancak Allah’ın kullarından bir kula layık görülmüştür, umarım ki o kul ben olayım. Artık kim benim için Allah’tan vesile isterse, şefaatim ona helal olur.” 
(Müslim, Salât, 7; Tirmizî, Menâkıb, 1)
 
Konu ile ilgili olarak Buhârî’de yer alan rivayet şöyledir: “Her kim ezanı işittiğinde ardından;
 
اللَّهُمَّ رَبَّ هَذِهِ الدَّعْوَةِ التَّامَّةِ وَالصَّلاَةِ الْقَائِمَةِ آتِ مُحَمَّدًا الْوَسِيلَةَ وَالْفَضِيلَةَ وَابْعَثْهُ مَقَامًا مَحْمُودًا الَّذِى وَعَدْتَه
 
(Ey bu tam davetin ve kılınmak üzere olan bu namazın Rabbi olan Allah’ım! Muhammed’e vesileyi, fazileti ihsan et. Bir de kendisine va’d ettiğin Makam-ı Mahmûd’u verip oraya ulaştır) 
derse, kıyamet gününde benim şefaatim ona vâcib olur.” 
(Buhârî, Ezan, 8).
 
Bazı kaynaklarda, duanın sonuna “sen va’dinden dönmezsin.” ifadesi eklenmiştir (Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, I, 603, 604). Ezan bittiğinde onu duyanlar bu hadiste ifade edildiği şekilde dua ederler.
Ayrıca “Ezan ile kamet arasında dua reddolunmaz.” (Tirmizî, Salât, 46) hadisi gereği, vesile duasının ardından başka dualar da yapılabilir (Nevevî, el-Mecmû’, III, 118).
 
 
 
 
*Mendup kelimesi yapılması farz, sünnet veya vacip olmayan işlerde yapılması önerilerek uygun görülen işler için kullanılan bir terimdir. Mendup kelimesi kökeninde adap kelimesi yer alırken bu da edep olarak dilimizde kullanılmaktadır.

 

 Ezan duası nedir? Niçin yapılır? Ezan duasını neden okuruz?
 
“Ezan ile kamet arasında dua reddolunmaz.”
 
Ezan duası Arapça okunuşu;
 
اللَّهُمَّ رَبَّ هَذِهِ الدَّعْوَةِ التَّامَّةِ وَالصَّلاَةِ الْقَائِمَةِ آتِ مُحَمَّدًا الْوَسِيلَةَ وَالْفَضِيلَةَ وَابْعَثْهُ مَقَامًا مَحْمُودًا الَّذِى وَعَدْتَه
 
Ezan duası Arapça okunuşu;
 
"Allâhümme Rabbe hâzihi'd-da'veti't-tâmmeh, ve's-salâti'l-kâimeh, âti Muhammedeni'l-vesîlete ve'l-fadîlete, veb'ashü makâmem-mahmûdeni'l-lezî va'adteh."
 
 
 
Ezandan sonra, Hz. Peygambere (s.a.s.) salavat getirmek sünnet; vesile duasını yapmak menduptur.
(İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, II, 67, 68; Cezîrî, el-Mezâhibü’l-erbe‘a, I, 283).
 
Bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Ezânı işittiğiniz zaman, onun dediğini tekrarlayın. Sonra bana salât getirin. Çünkü gerçekten kim bana bir defa salât getirirse, Allah onu on rahmet ile anar. Sonra da benim için Allah’tan vesile isteyin. Çünkü vesile Cennet’te bir makamdır ki, ancak Allah’ın kullarından bir kula layık görülmüştür, umarım ki o kul ben olayım. Artık kim benim için Allah’tan vesile isterse, şefaatim ona helal olur.”
(Müslim, Salât, 7; Tirmizî, Menâkıb, 1)
 
Konu ile ilgili olarak Buhârî’de yer alan rivayet şöyledir: “Her kim ezanı işittiğinde ardından;
 
اللَّهُمَّ رَبَّ هَذِهِ الدَّعْوَةِ التَّامَّةِ وَالصَّلاَةِ الْقَائِمَةِ آتِ مُحَمَّدًا الْوَسِيلَةَ وَالْفَضِيلَةَ وَابْعَثْهُ مَقَامًا مَحْمُودًا الَّذِى وَعَدْتَه
 
(Ey bu tam davetin ve kılınmak üzere olan bu namazın Rabbi olan Allah’ım! Muhammed’e vesileyi, fazileti ihsan et. Bir de kendisine va’d ettiğin Makam-ı Mahmûd’u verip oraya ulaştır)
derse, kıyamet gününde benim şefaatim ona vâcib olur.”
(Buhârî, Ezan, 8).
 
Bazı kaynaklarda, duanın sonuna “sen va’dinden dönmezsin.” ifadesi eklenmiştir (Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, I, 603, 604). Ezan bittiğinde onu duyanlar bu hadiste ifade edildiği şekilde dua ederler.
Ayrıca “Ezan ile kamet arasında dua reddolunmaz.” (Tirmizî, Salât, 46) hadisi gereği, vesile duasının ardından başka dualar da yapılabilir (Nevevî, el-Mecmû’, III, 118).
 
 
 
 
*Mendup kelimesi yapılması farz, sünnet veya vacip olmayan işlerde yapılması önerilerek uygun görülen işler için kullanılan bir terimdir. Mendup kelimesi kökeninde adap kelimesi yer alırken bu da edep olarak dilimizde kullanılmaktadır.
 





Schlüsselwörter: