Produit Ajouté au Panier

X
COMPLÉTER LA COMMANDE
CONTINUER VOS ACHATS

18

MAR'23
Duam var, duyan var.


tugcecakir/duam_var_duyan_var_1.jpg

Duam Var, Duyan Var.

Hayat değişiyor, zaman su gibi akıp gidiyor. Ne zaman öleceğim meçhul... İçimde Allah'a karşı tam anlamlandıramadığım, kelimelerin dahi yetemeyeceği bir aşk var. Gece gündüz beynimi ele geçiren yüreğimi sarsan bir aşk…

Yaratılanları düşünüyorum. Her an sağımızda ve solumuzda bulunan o melekleri... Görmeden iman ettiğim ama her daim yanımda hissettiğim o müthiş varlıkları.. Onları kendime arkadaş edindim, onlarla konuşuyorum. İçimden, tüm benliğimle inanarak.

Dünya neydi? Amacımız neydi?

Bizi yoktan var eden Rabbimizi tanımak, bilmek ve ona itaat etmekti. Benliğinden dahi arınarak, kendinden bile vazgeçerek O'nun karşısında hiçliğini ilan etmekti. Biliyorum bu zordu. Ama ben onun kuluyum. Zoru isteyen, başarmak için çırpınan günahkâr, aciz ve umut dolu bir kulum.

Kaç kadeh daha içmeliyim aşk şarabından? Kaç kilometre yol daha adım atmalı bu ayaklarım? O'na kavuşmak için daha ne kadar zaman lazım? Kavuşmak demişken; aşıklar ne zaman kavuştum dese, kavuşamazlar. Çünkü yaklaştıkça aşk onları daha da yakar. Ateşiyle, çember gibi kaplar etrafını ve o aşık yandıkça daha çok yanmak ister.

Bu yüzdendir seher vaktinde aşıkların gözyaşlarıyla seccadelerini ıslatması. ''Kavuştur artık! Bu yüreğimi kasıp kavuran hasretine bir son ver. Ya beni kurtar benden, ya hiç eyle beni sende.''

Beni sana getirecek bir aşk gerek bana ! Rüyalarımda bana çağıran o sesin sahibini arıyorum ben. Biliyorum ki, sen çağırıyorsun bana Mevla'm! Sen, onunla çağırıyorsun. Beni çağırıyorsun.. Geleceğim sana, tüm benliğimle, kalbimle… Niyaz makamında sana yalvarıyorum ey gerçek aşkın sahibi. Güzel isimlerin efendisi… Sultanım... Niyazımı kabul buyur. Bana bir yoldaş gerek, onda seni bulacağım, sırlara karışacağım bir yoldaş. Gönlümdeki kıvılcımları tutuşturacak bir dost, belki bir arkadaş.

Hissediyorum Allah'ım. Uzun zamandır eline kalemi almayan kulunun satırları bunlar. Yazmama neden olan o hissi arıyorum ben. Sana teslimim…

Yusuf'u kuyudan çıkaran o aşkın peşindeyim ben. Musa'nın diline kolaylık veren, denizleri bir asasıyla yarıp içinden geçmesine neden olan o aşkı arıyorum ben. Az kaldı değil mi Rabbim? Sırlarımdaki perdelerin kalkmasına çok az kaldı.

Bekliyorum. Belki asırlar geçecek ama ben bekliyorum… Ey beni yaratıp, kendi varlığının güzelliğinden feyz almamı nasip eden Rabbim.Ey gönlüme aşkını ilmek ilmek işleyip, beni bilinmez aşk dolu diyarlara sürükleyen gönlümün efendisi. Hangi derdimi yanayım sana? Hangi derdimin gözyaşıyla seccademi ıslatayım?

Biliyorum.. Evet biliyorum sen beni çok seviyorsun. O yüzden dert veriyorsun ya… Tüm o dertlerin içinde bocalarken, ardıma bakmadan koşup sana geleyim diye. Geleyim ve ellerimi açıp sana dua edeyim diye.

Dizlerim yere pata küte çarparken, gözyaşlarım sicim gibi yanaklarıma akarken, kalbimdeki yangınlarla, sırtıma yüklediğim günahlarımla sana geliyorum işte Rabbim… Zaten senden başka gidecek kimim var ki? Sırtıma yüklediğim çuvalın içindeki bir tutam günahımdan insanlara göstersem, yüzlerini buruşturup hemen benden kaçarlar. Hatta belki beni bulunduğum yerden en uzak diyarlara sürerler. İğrenirler, hor görürler, aşağılarlar…

Oysa sen? Sana değil bir tutam, bir çuval dolusu günahlarımla gelmişken; beni geri çevirmeyen sen değil misin? Evet, sensin…

Sırtımdaki çuvalımı benden alıp kenara koyan, içine bile bakmaya tenezzül etmeden, sevgin ve rahmetinle üzerime nurlar yağdırıp ruhumu, bedenimi, kalbimi günahlardan arındıran sensin..

  • Ey, bana hidayet bahşeden,
  • Ey, beni benden çok sevip, değer veren,
  • Ey, tüm günahlarımla beni kendine kul kabul eden,

 

Söyle bana nasıl şükredeyim sana? Senelerce alnım secdelerden kalkmasa ve yaralar bağlasa, senelerce gözyaşlarım sağanak bir yağmur gibi doldursa odamın her köşesini yine de yeter mi şükretmeme? Yetmez Rabbim, yetmez...

Yetiremem.. Güç yetiremem.. Ne kadar sana şükredersem edeyim, sana şükrümü ödeyemem.Ben seni zaten yeterince övemem ki, o da yetmez. Sen kendini övdüğün gibisin. Öyle güzel, öyle büyük, öyle ulaşılmazsın…

Ben sana içimden; en derinimden bir elhamdülillah diyeyim, sen zaten o bir kelimeyi, asırlar boyunca dile gelen kelimelere eşit sayarsın.

İşte öyle Rabbim… Bunlar sana yakarışlarım, yalvarışlarım, iç döküşlerim. Sen beni kendine yakın kılmakla sevindir. Kalbimi senin zikrinle ve aşkınla mutmain eyle. Katından beni sevginle ve daim sana kul olmakla rızıklandır. Amin…






MOTS-CLÉS: Duam var,duyan var