Produit Ajouté au Panier

X
COMPLÉTER LA COMMANDE
CONTINUER VOS ACHATS

12

AOU'14
Doğrusu Bu Kur'an Sana ve Ümmetine Bir Öğüttür.
 
Kur'an'ı hangimiz anlayarak okuyoruz?
Günümüzde Kur'an amel edilmekten çok; bebek isimleri, harfine sevap kaynağı, büyü, fal, camiler için melodi, bebekler için ninni olarak amacından saptırıldı.
En çok okunulan suremiz Yasin'i en çabuk kim okursa o hoca okumalı, daha çok okuyalım, şu sayıya ulaşalım..denildiğini duyuyoruz. 
Anlayalım, anladığımızdan amel edelim diyen kaç kişi? 
 
 
Yaptığımız işi saymayı ön plana alıp mahiyetine yürekten sarılmayı sizce de unutmadık mı?
Ne kadar çok yaparsan, o kadar iyi inancı yerleşmiş beyinlerimize.
Anlayarak ihlaslı bir şekilde yapmaktan ziyade önemli olan en çok okumak olarak yansıtılmıyor mu şimdilerde? Okuyoruz ama belki anlamıyoruz bile okuduğumuz ayetleri...
Şu hikaye bakış açımızı değiştirecek cinsten değil mi sizce de?
 
'İnsan sevdiğine götürdüğü şeyi sayar mı hiç!'
 
 
 
Birgün yaşlı bir derviş, bir kucak dolusu elma ile bayırlar aşan 
bir genç kıza rastlamış... 
"Nereye gidersin? Ne doldurdun kucağına?" diye sormuş derviş. 
Uzak bir tarlayı işaret etmiş kız. 
"Sevdiğim çalışıyor orada. Ona elma götürüyorum." 
"Kaç tane" diye soruvermiş derviş. 
Kız şaşkın: 
"İnsan sevdiğine götürdüğü şeyi sayar mı hiç?" 
Derviş elindeki tespihi usulca kırmış:
İnsan sevdiğine götürdüğü şeyi sayar mı hiç?
 
Kur'an çoğumuzun evinde süs olmaktan öteye geçmiyor ne yazık ki artık, yatak odalarımızda dantelli kabının içinde hiç açılmayacak gibi sımsıkı sarılmış ve ulaşamayacağımız bir noktada. 
Peki neden orda da elimizin altında değil? 
Neden her sıkıştığımızda O'na koşmuyoruz? 
Neden O'nu rehber olarak kabullenmemiş gibi davranıyoruz?
Hiç ihtiyacımız yok mu Ona? 
Rabbimizin bize ne buyurduğu hiç mi önemli değil?
 
Sıkıntılarımızda refaha kavuşamıyorsak hep bu eksik okuyuşumuz yüzünden.
 
 
''İnsanın İÇ ACILARININ toplamı, Rabbinden uzaklığı kadardır.''
 
 
Bizi bizden fazla seven şefkatli Rabbimize niçin bu kadar uzak kalmayı seçiyoruz?
 
Allah'ı tanımak, bilmek isteyen; Kendini anlamak, huzura kavuşmak isteyen her kişi OKUmalı.
 
Neyi?
Kur'an'ı.
Nasıl?
Anlayarak, anlamak isteyerek.
 
Kıymetli bir ürün aldık mı ilk yapacağımız şey ne oluyor? Tabi ki kullanma kılavuzu incelemek ve bozulmaması için kullanılması gerektiği gibi kullanmak. Çünkü pahalı, çünkü kıymetli...
Aldığımız ürüne gösterdiğimiz hassasiyeti niçin 'Ahsen-i Takvim' olan insana göstermeyelim?
 
İnsan kıymetli değil mi yoksa?
 
Bu bakış açısıyla bakarak soralım: Kendi Kullanma Kılavuzumuzu hiç okuduk mu? 
Kullanma Kılavuzu tabii ya; Kur'an.
Ya da O'na o gözle baktık mı hiç?
 
Kaçımız  insan haklarını O'na bakarak öğrendi, şefkati Kur'anca kaç kardeşimiz biliyor? 
Kaçımız çocuğuna nasıl davranması gerektiğini O'na göre şekillendirdi? 
Kaçımız ticarette O'nu kılavuz edindi? 
Kaçımız niçin yaratıldığını merak edip O'na baktı? 
Boş boş bakmaktan bahsetmiyoruz, kastımız görmek, görebilmek!
 
Allah'ın bizlere vahiy ile bildirdiği ayetleri anlamak için niçin çaba göstermiyoruz? Peki kainat ayetlerini okuyabiliyor muyuz? Kainatı hangi birimiz anlamak için çaba sarfediyor? 
İnsanı, gökyüzünü, kuşu, ağacı, arıyı, gündüzü, geceyi...
 
Peygamberimizin bizi Allah'a şikayet edişini anlatan ayet hatırlarımızda mı? Kur'an'ın mehcür bırakıldığı anlatan ayet hani...
 
 
Ve elçi dedi ki: 'Rabbim gerçekten benim kavmim, bu Kur'an'ı terkedilmiş (bir kitap) olarak bıraktılar.' Furkan, 30
 
Ve Mehmet Akif'le yazımızı sonlandırma vakti...
Allah rahmet etsin. 
 
''İbret olmaz bize her gün okuruz ezber de
Yoksa hiç mana aranmaz mı bu ayetler de
 
Lafzı muhkem yalnız anlaşılan kuranın
Çünkü kaydında değil hiç birimiz mananın
 
Ya açar nazmı celilin bakarız yaprağına
Yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına
 
İnmemiştir hele Kuran şunu hakkıyla bilin
Ne mezarlıkta okunmak ne fal bakmak için. ''