Zilhicce ayı, kamerî ayların on ikincisi ve haram ayların (Zilkâde, Zilhicce, Muharrem, Receb) ikincisidir. İçerisinde Kurban bayramını, arefe gününü, terviye ve teşrik günlerini barındırdığından dolayı Zilhicce ayı mübarek aylar içerisinde sayılmaktadır.
Zilhicce ayının sekizinci gününe “terviye”, dokuzuncu gününe “arefe”, kurban bayramı olan onuncu gününe “nahr”, bundan sonraki üç güne de “teşrik günleri” (eyyâm-ı teşrik) denmektedir. Bayramın iki, üç ve dördüncü günlerine teşrik günleri denmesinin sebebi, bu günlerde teşrik tekbiri getirilmesidir. Teşrik tekbirleri, Kurban bayramının arefe günü sabah namazından başlayarak bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar, toplam 23 vakit, her farzın selâmından sonra kadın-erkek, seferî-mukim ayırımı olmaksızın her mükellefe vaciptir. Teşrik tekbiri şöyledir: "Allahü Ekber, Allahü Ekber. Lâ ilahe illâllahu vallâhu ekber. Allâhü Ekber ve lillâhilhamd." Nitekim hadiste, "Arefe günü, nahr/kurban günü (kurbanın birinci günü) ve teşrîk günleri (kurbanın 2, 3 ve 4. günleri) biz Müslümanların bayramıdır."(Ebu Dâvud, Savm 49) buyrulmuştur. Hacılar Mina'da olduklarından dolayı, bu üç güne Mina günleri de denir. (İbn Mâce, Menâsik 57)
Zilhicce ayının mübarek aylar içerisinde sayıldığını zikretmiştik. Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem bu ayla ilgili olarak hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır: "Zilhicce'nin ilk on gününde yapılan ibadetler diğer aylarda yapılan ibadetlerden, Allah nezdinde daha makbuldür" buyurunca orada bulunanlar; "Ya Rasûlallah! Allah yolunda yapılan cihad da Zilhicce'de yapılan ibadetten daha sevgili midir?" dediler. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem "Evet, cihad da. Yalnız, malını, canını tehlikeye koyarak cihada çıkıp da dönmeyen (şehid olan) kimsenin cihadı bundan daha efdaldir" buyurdu.(Sünen-i Darimî)
Zilhicce ayının ilk on günüyle alakalı olarak Kur’an-ı Kerim’de yemin edilmiş; hadislerde ise bu on günün faziletiyle alakalı tahşidatlar yapılmıştır. Ayette “O on geceye yemin olsun” (Fecr Suresi, 89\2)buyrulmuştur. Âlimlerimiz bu ayetten kasdın Ramazan’ın son on günü mü yoksa Zilhicce’nin ilk on günü mü olduğu noktasında ihtilafa düşmüşlerdir. Bu ihtilaf şöyle bir te’life kavuşturulmuştur: "Zilhicce'nin on günü içerisinde arefe günü olması sebebiyle, Ramazan'ın son on günü de oruç ve Kadir gecesi sebebiyle efdaldir." Bu makul te'life göre, mümine düşen bu on günlere kavuştukça, onlarda va’dedilen sevap ve mağfiret nevinden feyiz ve bereketlere ermek için onları ibadetlerle, istiğfarlarla.. kısaca salih amellerle ihya etme gayretine girmesidir. Ayrıca Zilhicce'nin başında dokuz gün oruç tutmak müstehaptır. Çünkü zilhiccenin ilk on günüyle alakalı hadisler bulunmakta bu günlerin salih amellerle geçirilmesi tavsiye edilmektedir. Konuyla ilgili bir rivayette Peygamberimiz (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: "Ondaki her bir günün orucu bir yıllık oruca (sevabca) eşittir. Ondaki bir gece kıyamı (ibadetle ihya edilmesi) Kadir gecesinin kıyamına (ihyasına) eşittir." (Tirmizî, Savm 52)
Bu günlerde oruca niyet ederken de nafile oruca veya kaza orucuna niyet edilebilir. Önemli olan bu günlerin oruçla geçirilmesidir. Zilhicce orucuna, Zilhicce ayının birinde başlanıp dokuzuna kadar tutulabilir. Bayramın birinci günü yani Zilhicce’nin onuncu günü oruç tutmak haramdır. Çünkü bugün Müslümanların bayramıdır.
Zilhicce’nin ilk on gününde arefe, terviye günleriyle nahr (Kurban bayramının ilk günü) bulunmaktadır. Arefe gününden önceki güne yani Zilhicce’nin sekizinci gününe terviye günü denmektedir. Terviye günü, hacılar Mekke'den Mina'ya çıkar. Bu güne "Terviye" denmesinin sebebi, hacıların o gün zemzem suyundan çok içip kanmalarından dolayıdır. Bazıları, o güne terviye denmesi, terviyenin düşünme, tefekkür manasına gelmesindendir, demişlerdir. Terviye gününü oruçla geçirmenin; ibadet yapmanın, günahlardan sakınmanın sevabı büyüktür.
Arefe, haccın en önemli farzı olan vakfenin yapıldığı yerin (Arafat) diğer adıdır. Vakfe, kurban bayramının bir gün öncesi olan Zilhicce ayının dokuzuncu günü burada yapıldığından bu güne “yevmü arefe” (arefe günü) veya Türkçe'de kısaca “arefe” (arife) denilmiştir. Bu günde milyonlarca hacı Arafat’a çıkıp Allah’a celle celaluhu yalvarıp yakarırlar. Bundan dolayıdır ki bu günde hacca gidemeyen müminler, dualarının bu dualar içerisinde sayılması için Allah’a celle celalahu yalvarmalı ve bu günü ve gecesini ganimet bilip değerlendirmelidirler. Peygamber Efendimiz, bu gün tutulan orucun, geçmiş ve gelecek birer yıllık günaha kefaret olacağını bildirmiştir. (Müslim, Sıyâm 196, 197) Ayrıca Arefe günü, müstahsen bir âdet-i İslamiyeye binaen besmeleyle birlikte bin ihlâs suresi okumanın faziletinin olduğunu hatırlatmakta fayda vardır. (Said Nursî, Yirmi Altıncı Mektub, Mektûbât) Bu günde yapılan duanın faziletiyle alakalı olarak Rehber-i Ekmel Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır: "Allah, hiçbir günde, arefe günündeki kadar kullarını ateşten azad etmez. Allah (mahlûkata rahmetiyle) yaklaşır ve onlarla meleklere karşı iftihar eder ve "Bunlar ne istiyorlar?" der."(Müslim, Hacc 436)
Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem hazretleri ve ashâb-ı kiram efendilerimiz ilâhî ve nebevî tahşidatlara hâiz Zilhicce'nin ilk yarısını zikir, tesbihat, ibâdet ve tefekkür ile geçirirler, yoksullara yardım ederlerdi. Dolayısıyla onları örnek alarak müslümanların o günlerde ibadetlerine dikkat etmeleri, dualarını artırmaları, hayır ve hasenâtı daha çok yapmaları, kendilerini nefis muhâsebesine tabi tutarak hatalarına tevbe etmeleri, yapacakları en güzel ameller cümlesindendir. Bu günlerde kazası olmayanlar, beş vakit namaza ilaveten nafile ibadetlere de (teheccüd, duhâ, evvâbin, hâcet, tesbih namazları ve Kur’an okuma) ağırlık vermelidirler. Kazası olanlar ise daha çok kaza namazları kılmalıdırlar.
İşte hayır yarışında mübarek bir zaman dilimi daha. “Haydin öyleyse hep hayırlara koşun, yarışın!” (Bakara suresi, 2\148) “Hanginizin daha güzel iş ortaya koyacağını denemek için, ölümü ve hayatı yaratan O’dur.” (Mülk suresi, 67\2) “İşte yarışacaksa insanlar, bu cennet devletine konmak için yarışsınlar!”(Mutaffifîn Suresi, 83/26)
Resulullah (sav):
"Bu on gunun hayir ve bereketinden mahrum kalana yaziklar olsun"buyurdu.
Bir gün Musa Peygamber (as), "Ey Rabbim!"der"Bunca dua ettim hiçbirini kabul etmedin. Söyle bana, sana nasıl ve ne zaman dua edeyim?" Bu soruya Yüce Allah (cc) şöyle cevap verir: "Ey Musa! Zilhicce ayı nın ilk 10 günü, La ilahe illallah cümlesini söyle ki dileğini yerine getireyim"
Bu defa Hz Musa, "Ey Rabbim, o cümleyi bütün kulları söylüyor" der.Yüce Allah da kendisine şöyle cevap verir "Ey Musa! Zilhicce ayının ilk 10 günü içinde bir defa ,LA ILAHE ILLALLAH diyen kimsenin bu sözleri amel terazisinin bir kefesine, 7 kat gök ile 7 kat yer de diğer kefesine konulsa şüphesiz ki birinci kefe ağır basar"
Resulullah (sav):
Allah (cc) Adem peygamberi zilhicce ayının ilk 10 gününün birinci günü affetmiştirİşte bu günde oruç tutan kimsenin Allah (cc) ufak-tefek günahlarını affederAllah (cc), Yunus Peygamberin duasını Zilhicce ayının ilk onunun ikinci gününde kabul ederek kendisini balığın karnından dışarı çıkarmıştır.
Bu günde oruç tutan kimse, en ufak bir günah işlemeksizin,bir yıl ibadet etmis gibi sevap kazanır.
Zilhicce'nin üçüncü günü Allah (cc) Zekeriya Peygamberin duasını kabul etti.Bugünde bir dilekte bulunanların dileğini Allah (cc) muhakkak yerine getirir.
Zilhicce'nin dördüncü günü İsa Peygamberin Doğduğu gündürBu günde oruç tutanlardan Allah (cc) umutsuzluk ve yoksulluk gibi kaygıları kaldırır.O kimseler aynı zamanda kıyamet günü iyi kullarla beraber olacaktır.
Beşinci günü Musa Peygamberin doğum günüdür.Bu günde oruç tutan kimse münafıklıktan ve kabir azabından kurtulur.
Altıncı günü Allah (cc), sevgili peygamberi Hz Muhammed (sav)'e hayır kapılarını açar.Bu günde oruç tutanlara Allah (cc) rahmet nazarıyla bakar ve onları ebediyen azaba uğratmaz.
Yedinci günü cehennem kapıları kapanır.Zilhiccenin ilk 10 günü geçene kadar asla açılmaz.Bu günde oruç tutan kimseye Allah (cc) bilgisinin kavrayamayacağı derecede sayısız mükafatlar verir
Sekizinci günü İbrahim Peygamber (as)ın kurban kesme hususundaki rüyasını, gördüğü ve düşünmeye koyduğu gündür.Bu günde oruç tutan kimseyeAllah (cc) bilgisinin kavrayamayacağı derecede sayısız mükafatlar verir.Dokuzuncu günü arefe ( İbrahim Peygamber (as)'in oğlu Ismail'i kurban kesmesi gerektiğini anladığı) günüdür.
Bu günde oruç tutan kimsenin Allah (cc) geçis ve gelecek ufak-tefek bir yıllık günahını affeder"Bu gün dininizi (islamiyeti) son olgunluk derecesine eriştirdim ve size karşı olan nimetimi tamamladım" diyen Allah kelamı bugün inmiştir.
Resulullah (sav):
"Salih amellerin Allah'a en ziyade sevgili oldugu gunler bu on gundur! Ondaki her bir gunun orucu bir yillik oruca (sevapca) esittir. Ondaki bir gece kiyami (ibadetle ihya edilmesi) Kadir gecesinin kiyamina (ihyasina) esittir.
Peygamber Efendimizin zevcesi Hafsa (r.a) diyor ki:
"Resulullah (sav) dort seyi terk etmezdi: Asure gunu orucu, Zilhicce'nin on gunu orucu, her ay uc gun orucu ve sabahin iki rekât sunneti."
Ebu'd-Derda (r.a) Zilhicce ayinin onemini soyle anlatiyor: "Zilhiccenin ilk 9 gunu oruc tutmali, cok sadaka vermeli, cok dua ve istigfar etmelidir. Cunku Resulullah (sav):
"Bu on gunun hayir ve bereketinden mahrum kalana yaziklar olsun" buyurdu.
Zilhicce'nin ilk dokuz gunu oruc tutanin, omru bereketli olur, mali cogalir, cocugu belâlardan korunur, gunahlari affedilir, iyiliklerine kat kat sevab verilir, olum aninda ruhunu kolay teslim eder, kabri aydinlanir, Mizan'da sevabi agir basar ve cennette yuksek derecelere kavusur." (Sir'a)
Allah indinde Zilhiccenin ilk on gununde yapilan amellerden daha kiymetlisi yoktur. Bugunlerde tesbihi (Subhanallah), tahmidi (Elhamdulillah), tehlili (La ilahe illallah) ve tekbiri (Allahu ekber) cok soyleyin! (Abd b. Humeyd, Musned, 1-257)
Allahu Teâlâ'nin bereketli kildigi, Kur'ân-i Kerim'de uzerine yemin edilen, Zilhicce'nin ilk on gecesinde yapilan amellere 700 misli sevab verilecegini Peygamber Efendimiz (sav) mujdeliyor. Bugunler bizlere tevbe etme ve kisa zaman dilimlerinde tekrar cok semere elde etme firsatinin verildigi gunlerdir.
Biz de Peygamber Efendimize tabi olarak, gunduzleri orucla gecirmeli, sadaka vermeli, Allahu Teâlâyi zikretmeliyiz.
Kaynaklar:
- Diyanet İslam Ansiklopedisi, “Arefe” maddesi, cilt 2
- Prof. Dr. İbrahim Canan, Hadis Ansiklopedisi
- Hüseyin Algül, Mübarek Gün ve Geceler