|
Kur'an'da, "İnsan aldığı gıdalara bir baksın! Biz yağmuru gökten bol bol yağdırdık. Sonra (bitkiler bitsin diye) toprağı nasıl yardık. Kendinize ve hayvanlarınıza bir gıda ve fayda olması için yeryüzünde ekinler, üzüm bağları, yoncalar, zeytinler, hurmalar, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik"( Abese Suresi, 24-32; ayrıca bk. En'am Suresi, 99, 141; Nahl Suresi, 11; Nur Suresi, 35. ) buyrulmuştur.
Anahtar Kelimeler:
kuranıkerim,gıdalar,besin,Acur,Arabistan kirazı,buğday,balık eti,bal,et,ekmek,fasulye,hıyar,hurma,incir,kudret helvası,kiraz,mercimek,muz,nar,sarımsak,soğan,su,süt,şerbet,üzüm,yağ,yumurta,zeytin,zeytinyağı,zencefil,şifa, |
|
Kur'an-ı Kerim'de İsrailoğulları ile ilgili 41 ayet geçiyor. Peki Kur'an Gazze'yi kana bulayan İsrail'den nasıl bahsediyor?
Ey İsrailoğulları, size verdiğim nimetimi hatırlayın, bana verdiğiniz sözü tutun ki, ben de size verdiğim sözü tutayım ve sadece benden korkun! - Bakara / 40
|
|
Kur’an-ı Kerimde Hz. Allah ‘ın mukaddes ayetlerinin sonundaki o sorular..! Birden insanı kendine getirir gibi .. Bizzat; Bak! der gibi yerler….;
|
|
“Oruç nefsinin çektiği yiyecek ve içeceklerden kimi alıkoyarsa, Cenab-ı Hak ona cennet meyvelerinden yedirip cennet ırmaklarından içirir.
— | Hadis-i Şerif, Kenzül Ummal 3/328
Anahtar Kelimeler:
ramazanın son on gecesi,cuma günü,itikaf,ramazan,teravih namazı,kuran okumak,ibadet,mübarek günler,teravih,umre,iftar,sadaka,hurma, |
|
Kullarının selamet ve saadetini dileyen Rabbimiz, peygamberleri ve kitapları vasıtasıyla hak yolu bildirmiş ve insanlığın o yola girmesini emretmiştir. Habib-i Kibriya s.a.v. peygamberlerin, Kur'an-ı Kerim de kitapların sonuncusudur. Tebliğ edilen hak yolun adı, Rabbimiz'in adlandırmasıyla “İslâm”dır.
Müberra dinimiz İslâm, sadece Allah ile kul arasındaki mücerret bağdan ibaret değildir. Fertlerin ve toplumların bütün ihtiyaçlarını içine alan eşsiz bir nizamdır.
Müslüman, bu nizamı eksiksiz olarak kabul eden insandır ve balık su içinde bulunduğu müddetçe nasıl huzurluysa, müslüman da İslâm'ın emir ve yasaklarına uyduğu nisbette huzur bulur.
İslâm yalnızca kişinin vicdanına bırakılan bir din değildir. Dinimiz, “hayatım yalnızca benimle Allah arasında, başkasını ilgilendirmez” sözüne izin vermez. Bütün hayatları ve hayatın bütün safhalarını birbirine bağlar.
O halde imanla şereflenen her mümin İslâm dininin emir ve yasaklarına uygun olarak yaşamak mecburiyetindedir. Zaman ve mekân ne olursa olsun, müslüman, hayatının gidişatını bu ulvî nizama göre çizmelidir. İmanda samimi olmanın ölçüsü de budur.
Samimi iman sahibi olan her müslüman bilir ve kesin olarak inanır ki, yüce dinimizin verdiği her emir insanın fıtratına ve ruhuna uygun, kişinin saadetine ve kurtuluşuna vesiledir.
|
|